Ana içeriğe atla

İş Ortamında Çalışma İpuçları


1. Kendine Güvenmek
İş ne kadar zor ve yapılması imkânsız görünse de, bunun sebebi kişinin bu çapta bir işi başaracağına inancının olmamasıdır. Eğer kişi bunu yapabilecek kapasitede olduğuna inanırsa sorunun büyük kısmı aşılmış olur. Onun için öncelikle kişi, daha da iyisini yapabileceğine inandırmalıdır kendisini.

2. Planlı Çalışmak
Yapılacak rutin işlerin listesi çıkartılır (günlük, haftalık, aylık v.b). Buna göre her iş için zaman dilimleri ayarlanır. Ortaya çıkabilecek beklenmedik gelişmeler için planda esneklikler sağlanır ve plan zaman kıstasına göre (saat saat, gün gün v.b) uygulanır. Bu şekilde neyin, ne zaman yapılacağı önceden bilineceği için sağlıklı bir iş akışı sağlanır.

3.Düzenli Çalışma
Verimli çalışmanın temel unsurudur. Düzen kayıpları (zaman, evrak, para, işgücü v.b) önler. İşlerin planlanan biçimde yürümesini sağlar. Kişilere ekstra zaman kazandırır, tekrarları önler.

4.Panik Yapmamak
İlk üç maddenin uygulanması işlerin yolunda gitmesini sağladığından, bu madde kendiliğinden gerçekleşir. Ancak işlerin kötü gitmesi durumunda, panik yapmamak kişilerin can simididir. Aksi durumda her şey daha da kötüye gider ve sorun büyüyerek, içinden çıkılması zor bir hal alır. Sakin olmak, çözüm yolunu bulmada kişilere yardım ederek, problemin büyümesini önleyecektir. Panik yapmamanın en garantili yolu baştaki ilk üç maddeyi uygulamaktır.

5.Önem Sırasına Koymak
Her iş kendi arasında bir önem derecesine sahiptir. Bunu belirlemek kişilerin tecrübesine dayanır. Başarılı bir sıralama, işleyişin sorunsuz yürümesini sağlar. İşler, yapılması en acil olandan beklemeye en müsaide göre sıralanmalıdır.

6.Kendine Uygun Yöntemler Geliştirmek
Her işin standart yapılma şekilleri vardır. Ancak kişiler bu standartları kendi çalışma alışkanlıklarına göre ayarlayarak daha çabuk ve verimli sonuçlara ulaşabilirler. Buradaki kilit kavram, bu dönüşümü işin gerekliliklerini bozmadan yapabilmektir.

7-Uyumlu Çalışma
Uyumlu çalışmak, kişilerin sahip olması gerekli meziyetlerin en başında gelir. Bu meziyetten yoksun kişiler işlerini ne kadar başarılı yapsalar bile, bir noktada tıkanarak olumsuzluklarla karşılaşabilirler. Uyumlu çalışma sayesinde huzurlu, paylaşımcı ve yardımcıl bir çalışma ortamı oluşur. Böyle bir ortamda çalışmak kişileri mutlu kılar ve iş motivasyonların artırır. Çeşitli grupların bir aradaki çalışmalarında olmazsa olmaz bir koşulu uyumdur. Takım çalışması sonucu problemler ortak çözülür, eksiklikler birlikte tamamlanır.

8-Dinlemek
Yoğun çalışma altında kişiler kendilerini işin gidişatına o kadar kaptırırlar ki, çoğunlukla dış dünya ile bağlarını koparırlar. Bu durumda iş akışı kontrollerinden çıkar. Kendi iç dünyasında büyüttüğü sorunlarla boğuşmaya başlarlar. Bu bir süre sonra dış dünya ile çatışmalara yol açar. Bunun olmaması için kişiler dış dünya (bu mesai arkadaşları, anonslar, müşteriler, makineler v.b) ile bağlarını koparmamalı, onlardan gelen mesajları dinleyip, davranışlarını ona göre ayarlamalıdırlar. Bu sayede kontrolü ellerinde tutup, iş akışını sağlıklı bir biçimde yürütürler. Dinlemek problemi anlamanızı; Problemi anlamanızda doğru çözümü zamanında bulmanızı sağlar.

9-Not Almak
Gün içinde her şey çok hızlı gelişir. Olayın sıcaklığı içinde unutulması ihtimali olmayan şeyler, zamanla unutulup, ileride istenmeyen sonuçlara yol açabilir. Onun için gelişmeler anında, küçük notlar alınıp, daha sonra bunlar değerlendirilmelidir. Bazen, önemsizmiş gibi görünen bu notlar sayesinde büyük hatalar geç olmadan önlenebilmektedir.

10-Kontrol Etmek
Mesai bitimlerinde, kişiler bir dağınıklık ve bitkinlik içinde olabilirler. Aslında bu anlar çalışanların dikkatlerinin en üst düzeyde olması gereken anlardır. Çünkü pek çok sorun bu anlarda fark edilip çözülebilir. Onun için mesai sonlarında yapılacak kontroller, gün içi yapılanların bir ödülü olmalıdır. Bu oto kontrol yöntemi, yapılanların bir değer kazanmasını sağlayacaktır. Bu, bir nevi biten işlerin cilası, süsü veya ambalajıdır. Kontrol yapılan işin vitrin düzenlemesidir. Mutlaka kişiler kendi kontrollerini yapıp vitrinlerini düzeltmelidir. Başkalarının bu işi onların adına yapması, başarısızlıktır.
Çalışmaya ve başarmaya hevesli bir kişinin hedeflerine ulaşması için, bu on maddeyi uygulaması, önündeki zorlukları kaldıracak, iş dünyasında kendisine kolaylıklar sağlayacaktır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Basit ve Dinamik Disk Nedir? Birbirine Nasıl Dönüştürülür?

Sabit diskler Windows 2000 işletim sistemine kadar sadece temel disk (basic disk) olarak ayarlanabiliyordu. Temel disk en fazla 4 birincil bölüm (primary partition) veya 3 primary ve 1 genişleyebilir bölüm (extended partition) şeklinde yapılandırılabilir. Bir temel diskte sadece 1 tane extended partition oluşturulabilir ve sadece primary partitionlara işletim sistemi kurulabilir. Windows 2000 ile gelen dinamik disk teknolojisi, Windows 2000 den sonraki tüm Windowssürümlerinde kullanılabilmektedir. Dinamik disk kavramıyla bölüm (partition) kavramı yerinihacim (volume) kavramına bırakmıştır. Dinamik disklerde, temel disklerde olduğu gibi bir sınırlama yoktur. İstenildiği kadar volume oluşturabilir, temel disk istenirse dinamik hale getirebilir ve bu işlem esnasında herhangi bir veri kaybı yaşanmaz. Fakat dinamik diskler temel diske çevirildiğinde bir veri kaybı söz konusu olacaktır. Temel diskin bilgileri kayıt defterinde tutulur. Dinamik diskin bilgileri kendi üstünde tutulur.

GASoft MathOperations.msi

Parantezli ve içiçe yazılmış matematiksel işlemleri hesaplar. https://github.com/gursuasik/MathOperations

Einstein'in Rölativite Kuramına Bakış

Bu yüzyılın başlarında kuramsal fizikte altın çağ başladığı zaman, adı henüz bilim dünyasında duyulmamış bir fizikçi vardı. Bu, Annalen der Physık’in 1905 tarihli sayısında fotoelektrik olayı, Brown hareketi ve özel görelilikle ilgili ünlü üç çalışmasını birden yayınlayarak üne kavuşan Albert Einstein’dır. Onun fizikteki hayat boyu çalışmaları bilimin felsefesi ve yöntemleri üzerinde büyük etki yaptı. Einstein’ın kendisi bilimci filozoftu. Bu yüzyılın başlarında kuramsal fizikte altın çağ başladığı zaman, adı henüz bilim dünyasında duyulmamış bir fizikçi vardı. Bu, Annalen der Physık’in 1905 tarihli sayısında fotoelektrik olayı, Brown hareketi ve özel görelilikle ilgili ünlü üç çalışmasını birden yayınlayarak üne kavuşan Albert Einstein’dır. Onun fizikteki hayat boyu çalışmaları bilimin felsefesi ve yöntemleri üzerinde büyük etki yaptı. Einstein’ın kendisi bilimci filozoftu. O, hayranlık uyandırıcı bir şekilde felsefeyi kullanarak bugün modern bilimin önemli bir kısmı olan buluşlarını