Ana içeriğe atla

25 Yaşından Sonra Beyninizi Değiştirmek İçin Ne Yapmanız Gerekiyor?

Beyninizin düzeninin çoğunluğu yirmili yaşlarımızın ortalarında pekişerek katılaşır. Ancak aşağıdaki yöntemleri uygulayarak beyninizin işlediği yolları ve düzenini değiştirebilirsiniz.

“Pek çoğumuzun karakteri otuz yaşında aynı bir alçı gibi sertleşir ve bir daha asla yumuşamaz.”

Bu alıntı, Harvard’lı psikolog William James’in 1890 yılında yazdığı The Principles of Psychology (Psikolojinin İlkeleri) kitabı ile herkes tarafından tanınır hale geldi. Aynı zamanda modern psikoloji tarafından, insanların kişiliklerinin belirli bir yaştan sonra değişmeyeceği fikrinin ilk defa belirtilmesinin de bu alıntı ile gerçekleştiği düşünülüyor.

James’in bu etki yaratan metnini yazmasının ardından yüz yıldan fazla bir süre geçtiğinde artık, maalesef ki beyinlerimizin 25 yaşından sonra katılaşmaya başladığını biliyoruz. Ancak neyse ki, bu yaştan sonra bile değişimin gerçekleşmesi mümkün. Bunun çözümü ise, beynimizdeki değişmeyen sinirsel düzenleri parçalamak için devamlı olarak yeni yollar ve bağlantılar yaratmaktan geçiyor.

Basitçe belirtmek gerekirse, diyor MIT yönetim ve organizasyonel çalışmalar profesörü Deborah Ancona, beyin genç ve henüz tam olarak şekil almamışken, esnekliği ve şekil alma kapasitesi çok yüksek oluyor, ki bu da çocukların öğrenme hızlarının yüksek olmasının sebebini açıklıyor.

“Sonuç olarak insanlar olarak biz, sinirsel yollar geliştiriyoruz ve yıllar içinde bu sinirsel yolları daha fazla kullandıkça bunlar, beynimizin daha derin bölgelerine gidiyor ve katılaşıp, yerleşiyorlar,” diyor Ancona Fast Company’ye. 25 yaşına geldiğimizde, beynimizin bağlı olduğu o kadar fazla sinirsel yol oluyor ki, bunlardan kurtulmak zorlaşıyor.

MIT’nin kıdemli öğretim görevlilerinden Tara Swart, Neuroscience for Leadership (Liderlik için Sinirbilim) kitabında, bunun nedenlerinden birinin, beynimizin “doğası gereği tembel” olması ve izin verdiğimiz sürece her zaman “az enerji harcayacağı yolu” seçmesi olduğunu yazıyor.

Hiç bir zaman eskiden yapabildiğiniz kadar hızlı bir şeyler öğrenip, değiştiremeyecek olsanız bile, çocukluğunuzda geliştirdiğiniz düşünce düzenlerine mahkum değilsiniz. Kısa süre önce üst düzey yöneticilere verilen bir eğitim sırasında Ancona ve Swart, beynin kıvrak çalışmaya devam etmesinin – ve daha iyi bir lider olmanın – yollarından bahsettiler. Nöronlar arasında yeni bağlantılar kurmak için gerekli olan adımları aşağıda sizinle paylaşıyoruz.

Odaklanmış Dikkat

Swart, beyninizin kıvrak bir şekilde çalışmaya devam etmesini istiyorsanız, beyninizin daha az kullanılan bölgelerine odaklanmanızın gerekli olduğunu söylüyor. Ve bu yeni göreviniz, bu konuda yaptığınız pratiğin ardından kendinizi zihinsel ve fiziksel olarak tükenmiş hissedeceğiniz kadar zor olmak zorunda, çünkü beyninizi alışkın olmadığı şekillerde çalışmaya zorluyor olacaksınız. Yeni nöronların, var olan nöronlarla bağlantıya geçecek ve yeni yollar yaratacak kadar güçlenebilmesinin tek yolu bu.

Swart, beynini canlandırmak isteyenlere yeni bir dil ya da yeni bir müzik aleti çalmayı öğrenmeyi tavsiye ediyor. Ya da “bilgileri bilinçli bir şekilde işlemeyi, bilinçli karar vermeyi, karmaşık problem çözümünü, karmaşık kavramları ezberlemeyi, plan yapmayı, strateji kurmayı, öz yansıtmayı, duygularımızı düzenlemeyi ve duygularımızdan enerji almayı, öz kontrol ve irade kullanmayı” gerektiren herhangi bir “enerji yoğunlaştırıcı” zorluk olabileceğini söylüyor Swart.

Kasıtlı Olarak Bir Şeyleri Tekrar Etmek ve Pratik Yapmak

Yeni bir dili ya da yeni bir müzik aleti çalmayı öğrenip, sonra bu dili ya da müzik aletini bir daha düşünmemeniz söz konusu olamaz; öğrendiklerinizi unutursunuz. Swart, yeni bağlantıların ve yolların kırılgan olduğunu ve bu bağlantıların sadece tekrar ve pratik yapmak kanalıyla alışkanlık ya da olağan davranışlar haline getirilebileceğini söylüyor.

Swart, Neuroscience’da şunları yazıyor: “Beynin motor korteksinde, eskiden var olanla eşdeğer bir beyin haritası yaratılması için [deneyimlerin gerektirdiği] aktivitenin karmaşıklığına bağlı olarak dört buçuk ay, 144 gün ya da hatta üç ay bile geçmesi gerekebilir.”

Bu süreç boyunca hedefinize ulaşmak için motivasyon, irade ve öz kontrol da gereklidir.

Doğru Ortam

Değişime olanak sağlayacak doğru ortam olmadan beyniniz yeni nöronlar yaratmak için gerekli olan şeylere odaklanamaz. Bunun yerine beyniniz hayatta kalma moduna bağlı kalır ve bu da riski azaltmak için tanıdık olan yolları izleyeceği anlamına gelir.

“Beyin hayatta kalmak için dikkatini tehlike kaynaklarına ve tehdidin nereden gelebileceğini tahmin etmeye, inovatif ve yaratıcı çözümler yerine kaçış ya da tüm gücüyle savaşmaya, yeni ürünler, pazarlar ya da iş modellerine giden yolda riski yönetmek yerine riskten kaçınmaya verir,” yazıyor Swart. “Ve elbette ki, ortamımızın en önemli kısmı da diğer insanlar ve onlarla olan ilişkilerimizdir.”

Ancona ve Swart, beyninizi esnek ve “biçim verilebilir” tutacak olan gerekli enerjiye sahip olmak için ve özellikle de beyniniz vücudunuzdaki besinlerin büyük bir kısmını tükettiğinden dolayı, fiziksel sağlığınızın iyi olması gerektiğini söylüyor. Beyniniz çeşitli davranış düzenlerini öğrenirken, unuturken ve yeniden öğrenirken, su, besin ve dinlenme ihtiyacınız daha da önemli bir hale gelir.

“Beyniniz kaynakları, kan yoluyla sizin dikkatinizi yönlendirdiğiniz, konsantre olduğunuz ya da daha fazla enerji harcamak istediğiniz alanlara gönderir,” diyor Swart, Fast Company’ye.

http://m.fastcompany.com/3045424/work-smart/what-it-takes-to-change-your-brains-patterns-after-age-25

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Basit ve Dinamik Disk Nedir? Birbirine Nasıl Dönüştürülür?

Sabit diskler Windows 2000 işletim sistemine kadar sadece temel disk (basic disk) olarak ayarlanabiliyordu. Temel disk en fazla 4 birincil bölüm (primary partition) veya 3 primary ve 1 genişleyebilir bölüm (extended partition) şeklinde yapılandırılabilir. Bir temel diskte sadece 1 tane extended partition oluşturulabilir ve sadece primary partitionlara işletim sistemi kurulabilir. Windows 2000 ile gelen dinamik disk teknolojisi, Windows 2000 den sonraki tüm Windowssürümlerinde kullanılabilmektedir. Dinamik disk kavramıyla bölüm (partition) kavramı yerinihacim (volume) kavramına bırakmıştır. Dinamik disklerde, temel disklerde olduğu gibi bir sınırlama yoktur. İstenildiği kadar volume oluşturabilir, temel disk istenirse dinamik hale getirebilir ve bu işlem esnasında herhangi bir veri kaybı yaşanmaz. Fakat dinamik diskler temel diske çevirildiğinde bir veri kaybı söz konusu olacaktır. Temel diskin bilgileri kayıt defterinde tutulur. Dinamik diskin bilgileri kendi üstünde tutulur.

Einstein'in Rölativite Kuramına Bakış

Bu yüzyılın başlarında kuramsal fizikte altın çağ başladığı zaman, adı henüz bilim dünyasında duyulmamış bir fizikçi vardı. Bu, Annalen der Physık’in 1905 tarihli sayısında fotoelektrik olayı, Brown hareketi ve özel görelilikle ilgili ünlü üç çalışmasını birden yayınlayarak üne kavuşan Albert Einstein’dır. Onun fizikteki hayat boyu çalışmaları bilimin felsefesi ve yöntemleri üzerinde büyük etki yaptı. Einstein’ın kendisi bilimci filozoftu. Bu yüzyılın başlarında kuramsal fizikte altın çağ başladığı zaman, adı henüz bilim dünyasında duyulmamış bir fizikçi vardı. Bu, Annalen der Physık’in 1905 tarihli sayısında fotoelektrik olayı, Brown hareketi ve özel görelilikle ilgili ünlü üç çalışmasını birden yayınlayarak üne kavuşan Albert Einstein’dır. Onun fizikteki hayat boyu çalışmaları bilimin felsefesi ve yöntemleri üzerinde büyük etki yaptı. Einstein’ın kendisi bilimci filozoftu. O, hayranlık uyandırıcı bir şekilde felsefeyi kullanarak bugün modern bilimin önemli bir kısmı olan buluşlarını

Rubik Küp Nasıl Çözülür?

Rubik küp 3x3x3 veya 4x4x4 gibi karesel formatta ve her kenarı farklı renkte olan bir küptür. Bu küpün; sabır küpü, sinir küpü, zekâ küpü, renk küpü, Rubikin küpü, sihirli küp (magic box), 3d Puzzle, gibi birçok değişik adı vardır. Unutulmamalıdır ki küpün çözümü için geliştirilmiş bir algoritma vardır. Bu küp ezbere çözülemez. Bu yazıda sizlere küpün en yaygın çözümü anlatılacaktır. Hata yaptığınız yerde hatayı düzeltmeye çalışmayın belirtilen algoritma çerçevesinde çözüme baştan başlayın. Hala küpü çözemediyseniz buradaki yazımızda belirtilen otomatik çözen programları deneyebilirsiniz. Öncelikle bilmeniz gerekenler: Küpün parçaları birbirinden bağımsız değildirler. Küpün orta noktası daima sabittir. Küpü ne kadar çevirirseniz çevirin değişmezler. Kırmızının karşısında daima turuncu, yeşilin karşısında mavi, sarının karşısında beyaz vardır. Bir küp, toplam 26 adet parçadan oluşmaktadır: 8 adet üç renkli köşe parçası, 12 adet iki renkli parça ve 6 adet de sabit tek ren