Kurulduğu 1995 yılından bugüne attığı her adımla dünya e-ticaret sektörünün gidişatını değiştiren Amazon.com, kurucusu Jeff Bezos‘un dahiyane stratejilerinin ışığında yükseliş ivmesinden hiçbir şey kaybetmeden yoluna devam ediyor. Peki, Bezos’un bu yolculuğa nasıl adım attığını hiç merak ettiniz mi?
Steve Jobs veya Bill Gates gibi garajda kod yazan yarı “geek” bir karaktere sahip olmayan Bezos, teknoloji dünyasındaki diğer liderlerin aksine daha kurumsal ve sade bir yaşam öyküsüne sahip. Ama belki de onun şansı, hem garaj kültürünün inovatif yapısını tatması, hem de kurumsal dünyanın tüm inceliklerini öğrenmesiydi diyebiliriz. Detaylara bir takıntı derecesinde önem veren Bezos’un, Amazon’un servis ettiği basın bültenlerinin her satırını bizzat okuduğu ve gerektiği takdirde düzeltmelerde bulunduğu iddia edilir. Hatta müşteri konusunda da oldukça hassas olan Amazon kurucusunun, toplantılara boş bir sandalye getirdiği ve orada bir müşteri varmış edasıyla çalışanların sandalyedeki hayali müşteriyi memnun etmesini istediği de söylentiler arasında. Kim bilir, belki de dev bir online imparatorluğu yönetmek için bu kadar hassas olmak gerekiyordur.
Bazı İnsanlar Girişimcilik Ruhuyla Doğar
İlk olarak 1995 yılının Nisan ayında Douglas Hofstadter’ın “Fluid Concepts and Creative Analogies” adlı kitabını satarak başlayan yolculuğuna, bugün satışta olan 23 milyondan fazla ürünle devam eden Amazon’un kuruluş hikayesi de bir o kadar ilgi çekici. Hani bazı insanlar vardır ya, doğuştan girişimcilik ruhuyla doğarlar, işte Jeff Bezos da bu ruha sahip olan şanslı kişilerden. Öyle ki, 1994 yılına kadar New York’taki finansal hizmetler firması D.E Shaw’daki başkan yardımcılığı görevini üstlenen Bezos, dört dörtlük sayılabilecek bir hayata sahipken içinde her geçen gün büyüyen girişimcilik ateşinin etkisiyle bu işinden ayrılıp, kendi kaderinin peşinden gitmeyi tercih etti.
1964 yılında ABD’nin New Mexico eyaletinde dünyaya gelen Bezos, teknolojiye merak duyan birçok Amerikalı gibi garaj kültürünü de yaşama fırsatına erişmişti. Annesi Jacklyn Gise Jorgensen’in henüz 18 yaşındayken dünyaya getirdiği oğul Jeff, öz babası Ted Jorqensen’in doğumun hemen ardından evi terk etmesiyle üvey babası Miguel Bezos’un himayesinde bir çocukluk geçirdi.
Evlerinin garajını, ilgi duyduğu konularda araştırma yapabileceği bir laboratuvara dönüştüren Jeff, inovasyon ve teknoloji alanındaki yeteneklerini de bu garajda geliştirme fırsatı buldu. Küçük Jeff, sadece üstün yetenekli öğrencilerin kabul edildiği lise hayatının ardından, Princeton Üniversitesi‘nde Bilgisayar Bilimleri üzerine aldığı lisans eğitimini de birincilikle bitirme başarısını gösterdi. 1986 yılındaki mezuniyetinin hemen ertesinde Wall Street’te göreve başlayan Jeff, iş dünyasındaki azmi ve yeteneği sayesinde kısa sürede tüm dikkatleri üzerine çekebilmeyi başarmıştı. Global telekom firması Fintel’de veBankers Trust’ta şirketin en genç başkan yardımcısı olarak çalışmasının ardından, New York’taki finansal hizmetler firması D.E Shaw’dan teklif alan Bezos, burada da başkan yardımcılığı pozisyonuna kadar yükseldi.
Bezos, New York’taki İşini Bırakıp, Küçük Bir Garajda Amazon’u Kurdu
İş seyahatleri sırasında aklına yerleşen e-ticaret sitesi kurma fikrinin, yakın gelecekte insanların alışveriş alışkanlıklarını değiştiren bir fenomen haline dönüşeceğini Bezos bile tahmin edemezdi herhalde. Teknolojiye olan merakının yanı sıra, oldukça ileri görüşlü bir karaktere de sahip olan Amazon kurucusu, bir süredir zihninde filizlenmeye başlayan internetten satış yapma düşüncesini hayata geçirebilmek adına işinden ayrılıp, eşiyle beraber Seattle’a yerleşme kararı aldı.
Amazon, Kuruluşundan İki Yıl Sonra Halka Açıldı
Nispeten küçük bir evin garajında başlayan Amazon’un yolculuğu, oldukça kısa bir sürede dev bir online imparatorluğa dönüşmesi açısından tam bir başarı hikayesi aslında. Yalnızca iki aracın sığabildiği bu garajda online kitap satışı gerçekleştirmek amacıyla kurduğu girişimine ilk olarak “Cadabra” adını veren Bezos, bu kelimenin “kadavra” sözcüğünü çağrıştırdığını fark etmesinin ardından hemen bir değişikliğe giderek “Amazon” ismini kullanma kararı aldı. Girişimin test süreci başladığında, deneme amacıyla 300 arkadaşını siteye davet eden Bezos, gelen yorumların ardından son değişiklikleri de yapıp Amazon’u yayına aldı.
İnternetin şans perileri yanında olacak ki, oldukça kısa bir süre içerisinde yüksek satış rakamlarına ulaşan Amazon, kuruluşunun üzerinden henüz bir ay bile geçmemesine rağmen, ABD’deki 50 eyalet ve 45 ülkeye kitap satışı gerçekleştirmeye başladı. Haftada 20 bin dolar kazanmaya başlayan bu gözü kara e-ticaret dahisi, girişimi hakkındaki tüm olumsuz yorum ve iddialar karşısında dik durarak, başarıya ulaşmak adına gerekirse uzun bir süre kar etmemeyi göze almıştı bile. Ancak Jeff Bezos, arzu ettiği başarıya kısa sürede kavuştu. Hayata geçeli henüz iki yıl olmasına rağmen halka arz edilen Amazon, bu süre zarfında en büyük iki fiziksel rakibinin toplamından daha büyük bir değere ulaşmıştı.
1999 yılında Time dergisi tarafından “Yılın Adamı” ödülüne layık görülen Jeff Bezos, bir yıl sonra iseAmazon’un Fransa (Amazon.fr) ve Japonya (Amazon.co.jp) versiyonlarını da hayata geçirdi. Kullanıcıların gelecekte iyiden iyiye mobil cihazlara yoğunlaşacağını öngören Bezos, 2007 yılında ise, ilkKindle e-kitap okuyucusunu piyasaya sürdü ve ardından Kinde Fire adını verdiği tablet cihazıyla, taşınabilir cihaz kategorisinde ben de varım dedi. Şirketin karlılık durumu hala birçok tartışmaya konu edilse de Jeff Bezos, 23. 2 milyar dolarlık servetiyle iş dünyasının en zenginleri arasındaki yerini almış durumda. Hatta Bezos, geçtiğimiz gün yayınlanan bir araştırmaya göre dünyanın en etikili CEO’su ödülüne de layık görüldü. Jeff Bezos, günümüzde gerek medyatik kişiliği, gerekse her geçen gün bir yenisini duyurduğu girişimleriyle iş dünyasında farklı bir konuma sahip. Ülkemizde bir e-ticaret girişimi kurma niyetinde olanların, online dünyanın bu dahi adamını ve onun girişimlerini daha yakından tanımalarını tavsiye ediyoruz.
Kaynak: http://www.girisimhaber.com/
Steve Jobs veya Bill Gates gibi garajda kod yazan yarı “geek” bir karaktere sahip olmayan Bezos, teknoloji dünyasındaki diğer liderlerin aksine daha kurumsal ve sade bir yaşam öyküsüne sahip. Ama belki de onun şansı, hem garaj kültürünün inovatif yapısını tatması, hem de kurumsal dünyanın tüm inceliklerini öğrenmesiydi diyebiliriz. Detaylara bir takıntı derecesinde önem veren Bezos’un, Amazon’un servis ettiği basın bültenlerinin her satırını bizzat okuduğu ve gerektiği takdirde düzeltmelerde bulunduğu iddia edilir. Hatta müşteri konusunda da oldukça hassas olan Amazon kurucusunun, toplantılara boş bir sandalye getirdiği ve orada bir müşteri varmış edasıyla çalışanların sandalyedeki hayali müşteriyi memnun etmesini istediği de söylentiler arasında. Kim bilir, belki de dev bir online imparatorluğu yönetmek için bu kadar hassas olmak gerekiyordur.
Bazı İnsanlar Girişimcilik Ruhuyla Doğar
İlk olarak 1995 yılının Nisan ayında Douglas Hofstadter’ın “Fluid Concepts and Creative Analogies” adlı kitabını satarak başlayan yolculuğuna, bugün satışta olan 23 milyondan fazla ürünle devam eden Amazon’un kuruluş hikayesi de bir o kadar ilgi çekici. Hani bazı insanlar vardır ya, doğuştan girişimcilik ruhuyla doğarlar, işte Jeff Bezos da bu ruha sahip olan şanslı kişilerden. Öyle ki, 1994 yılına kadar New York’taki finansal hizmetler firması D.E Shaw’daki başkan yardımcılığı görevini üstlenen Bezos, dört dörtlük sayılabilecek bir hayata sahipken içinde her geçen gün büyüyen girişimcilik ateşinin etkisiyle bu işinden ayrılıp, kendi kaderinin peşinden gitmeyi tercih etti.
1964 yılında ABD’nin New Mexico eyaletinde dünyaya gelen Bezos, teknolojiye merak duyan birçok Amerikalı gibi garaj kültürünü de yaşama fırsatına erişmişti. Annesi Jacklyn Gise Jorgensen’in henüz 18 yaşındayken dünyaya getirdiği oğul Jeff, öz babası Ted Jorqensen’in doğumun hemen ardından evi terk etmesiyle üvey babası Miguel Bezos’un himayesinde bir çocukluk geçirdi.
Evlerinin garajını, ilgi duyduğu konularda araştırma yapabileceği bir laboratuvara dönüştüren Jeff, inovasyon ve teknoloji alanındaki yeteneklerini de bu garajda geliştirme fırsatı buldu. Küçük Jeff, sadece üstün yetenekli öğrencilerin kabul edildiği lise hayatının ardından, Princeton Üniversitesi‘nde Bilgisayar Bilimleri üzerine aldığı lisans eğitimini de birincilikle bitirme başarısını gösterdi. 1986 yılındaki mezuniyetinin hemen ertesinde Wall Street’te göreve başlayan Jeff, iş dünyasındaki azmi ve yeteneği sayesinde kısa sürede tüm dikkatleri üzerine çekebilmeyi başarmıştı. Global telekom firması Fintel’de veBankers Trust’ta şirketin en genç başkan yardımcısı olarak çalışmasının ardından, New York’taki finansal hizmetler firması D.E Shaw’dan teklif alan Bezos, burada da başkan yardımcılığı pozisyonuna kadar yükseldi.
Bezos, New York’taki İşini Bırakıp, Küçük Bir Garajda Amazon’u Kurdu
İş seyahatleri sırasında aklına yerleşen e-ticaret sitesi kurma fikrinin, yakın gelecekte insanların alışveriş alışkanlıklarını değiştiren bir fenomen haline dönüşeceğini Bezos bile tahmin edemezdi herhalde. Teknolojiye olan merakının yanı sıra, oldukça ileri görüşlü bir karaktere de sahip olan Amazon kurucusu, bir süredir zihninde filizlenmeye başlayan internetten satış yapma düşüncesini hayata geçirebilmek adına işinden ayrılıp, eşiyle beraber Seattle’a yerleşme kararı aldı.
Amazon, Kuruluşundan İki Yıl Sonra Halka Açıldı
Nispeten küçük bir evin garajında başlayan Amazon’un yolculuğu, oldukça kısa bir sürede dev bir online imparatorluğa dönüşmesi açısından tam bir başarı hikayesi aslında. Yalnızca iki aracın sığabildiği bu garajda online kitap satışı gerçekleştirmek amacıyla kurduğu girişimine ilk olarak “Cadabra” adını veren Bezos, bu kelimenin “kadavra” sözcüğünü çağrıştırdığını fark etmesinin ardından hemen bir değişikliğe giderek “Amazon” ismini kullanma kararı aldı. Girişimin test süreci başladığında, deneme amacıyla 300 arkadaşını siteye davet eden Bezos, gelen yorumların ardından son değişiklikleri de yapıp Amazon’u yayına aldı.
İnternetin şans perileri yanında olacak ki, oldukça kısa bir süre içerisinde yüksek satış rakamlarına ulaşan Amazon, kuruluşunun üzerinden henüz bir ay bile geçmemesine rağmen, ABD’deki 50 eyalet ve 45 ülkeye kitap satışı gerçekleştirmeye başladı. Haftada 20 bin dolar kazanmaya başlayan bu gözü kara e-ticaret dahisi, girişimi hakkındaki tüm olumsuz yorum ve iddialar karşısında dik durarak, başarıya ulaşmak adına gerekirse uzun bir süre kar etmemeyi göze almıştı bile. Ancak Jeff Bezos, arzu ettiği başarıya kısa sürede kavuştu. Hayata geçeli henüz iki yıl olmasına rağmen halka arz edilen Amazon, bu süre zarfında en büyük iki fiziksel rakibinin toplamından daha büyük bir değere ulaşmıştı.
1999 yılında Time dergisi tarafından “Yılın Adamı” ödülüne layık görülen Jeff Bezos, bir yıl sonra iseAmazon’un Fransa (Amazon.fr) ve Japonya (Amazon.co.jp) versiyonlarını da hayata geçirdi. Kullanıcıların gelecekte iyiden iyiye mobil cihazlara yoğunlaşacağını öngören Bezos, 2007 yılında ise, ilkKindle e-kitap okuyucusunu piyasaya sürdü ve ardından Kinde Fire adını verdiği tablet cihazıyla, taşınabilir cihaz kategorisinde ben de varım dedi. Şirketin karlılık durumu hala birçok tartışmaya konu edilse de Jeff Bezos, 23. 2 milyar dolarlık servetiyle iş dünyasının en zenginleri arasındaki yerini almış durumda. Hatta Bezos, geçtiğimiz gün yayınlanan bir araştırmaya göre dünyanın en etikili CEO’su ödülüne de layık görüldü. Jeff Bezos, günümüzde gerek medyatik kişiliği, gerekse her geçen gün bir yenisini duyurduğu girişimleriyle iş dünyasında farklı bir konuma sahip. Ülkemizde bir e-ticaret girişimi kurma niyetinde olanların, online dünyanın bu dahi adamını ve onun girişimlerini daha yakından tanımalarını tavsiye ediyoruz.
Kaynak: http://www.girisimhaber.com/
Yorumlar
Yorum Gönder