Ana içeriğe atla

Unutkanlığı Önlemenin Yolları

Günlük hayatın içinde yoğun iş temposunda stres yaşayan kişiler, genç yaşta bile olsalar pek çok şeyi unutabilirler. Bu durum çok can sıkıcıdır değil mi? Ama merak etmeyin, Nöroloji Uzmanı Reyhan Başak Gürpınar unutkanlığı yenmenin yollarını bakın nasıl anlattı.

Gürpınar, öncelikle belleğin işleyiş şekline değindi ve unuttuğunuz bir şey olduğunda nasıl hatırlayabileceğiniz hakkında ipuçları verdi:

Bellek Düzeneği Nasıl İşliyor?

Beyinde 3 tür bellek mekanizması vardır. Çok kısa süreli, kısa süreli ve uzun süreli bellek. Çok kısa süreli bellekte mesela biri size telefon numarası söyler siz de onu yazarsınız. Bu durumda o numaranın çok kısa süre yani siz onu yazana kadar akılda tutulması yeterlidir. Dolayısıyla bu bilgi saniyeler sonra silinir. Böylece gereksiz bilgi yüklenmesi önlenmiş olur.

Kısa süreli bellekte ise edinilen bilgi 20 dakika ile 1 saat arası bir süre akılda tutulabiliyor. Mesela derste yeni işlenen bir konu gibi bilgiler sık ve gerektiği kadar tekrar edildiğinde uzun süreli belleğe yerleşiyor ve kalıcı oluyor. Mesela; cumhuriyetin ne zaman kurulduğunu herkesin hatırlıyor olması gibi. Dolayısıyla sık tekrar unutmamak için önemlidir.

İsimler, şifreler, telefon numaraları… Hatırlanacak çok şey var ve hafızayı güçlendirmek mümkün müdür? Evet! İsimleri hatırlamakta zorlanıyorsanız konuşma içinde ismini sık sık kullanın. Ya da aklınızdan o kişinin adına ve kendisine uygun bir sıfat bulun.

Unutkanlık Normal Bir Şey

En önemli konu aslında unutkanlığın normal bir şey olduğunu kabul etmektir. Günlük hayatın içinde yaşanan stresle birçok şey unutulabilir. Bu beyindeki bir hasardan çok konsantre olamama ya da işe çok fazla yoğunlaşma ile ilgili bir durumdur. Unuttuğunuzda endişelenmemeniz bile unutkanlığınızı engelleyecektir. Belleğinizin güçlü olduğuna inanmak belleğinizi güçlendirir. İşteki unutkanlığı engellemenin en iyi yolu, iş listesi yapmak ve küçük not kağıtlarına not almaktır. Çalışma ortamınızda müzik, TV, gürültü gibi dikkatinizi dağıtacak şeylerden uzak durun.

Hafızayı güçlendiren bir ilaç maalesef henüz bulunamadı. Ancak vücuttaki demir, B12 vitamini eksikliği, guatr unutkanlığa yol açabilir. Bundan dolayı kan tahlilleriyle buna bakılıp gereken tedavi verildiğinde unutkanlık düzelebilir. Aslında unutkanlığın en sık nedenlerinden biri depresyondur. Burada unutkanlığın nedeni konsantre olamamaktır. Depresyonda unutkanlıkla birlikte, halsizlik, mutsuzluk, çabuk sinirlenme, uyuyamama ya da aşırı uyku, iştahsızlık gibi belirtiler de bulunur. Bu durumda depresyon düzeldiğinde unutkanlık da düzelecektir. Özellikle hafıza güçlendirdiği kanıtlanmış bir yiyecek yok ancak protein, vitamin ve minerallerin yeterince alınamaması ve dengesiz bir diyet unutkanlığa yol açabilir.

Dil Öğrenmek Zihni Geliştiriyor

Zihni çalıştırdıkça fonksiyonlarını kaybetmesi önlenebilir. Bunun da en iyi yolu yeni bir şeyler öğrenmektir. Bu bir dil öğrenmek olabileceği gibi yeni bir yemek ya da yeni bir örgü biçimi bile olabilir. Öğrenme konsantrasyon ve dikkat gerektiren bir eylem olduğundan bir şey öğrenirken beynin neredeyse tamamı çalışır ve beyin hücreleri sürekli aktif halde olur ve canlı kalır. Bu da unutkanlığı engeller. Öğrenmenin yanında domino, okey, kağıt oyunları gibi oyunları oynamak da hafızayı güçlendirir. Çünkü bu oyunları oynarken kağıtları ya da taşları aklınızda tutmanız gerektiğinden hafızanın güçlenmesi için egzersiz olur. Aynı şekilde sudoku, bulmaca çözmek de zihin fonksiyonlarını çalıştırır.

Yaşlanmanın vücutta meydana getirdiği değişikliklerden biri de beyinde bir miktar küçülmedir. Fakat bu genellikle Alzheimer hastalığına yol açmaz. Yalnızca yaşa bağlı önemsiz unutkanlığa neden olur. Alzheimer hastalığına beyindeki hücrelerin önemli bir bölümünün hasarı yol açar. Ayrıca yalnızca unutkanlık değil, eskiden yapabildiği işleri yapamama –yemek, alışveriş, tamirat gibi- başka şikayetlere de neden olur. Örneğin kişi yemeği ocakta unutabilir bu yaşa bağlı bir unutkanlıktır ama artık yemek yapamıyorsa ya da içine tuz yerine şeker atıyorsa o zaman Alzheimer hastalığı olabilir.

Belleği geliştirmenin daha bilimsel yolları da var tabii ki. Bunlardan biri mnemonik tekniktir. Bu yöntem hatırlamakta zorlanılan bilgilerin hatırlanmasında kullanılır. Örneğin; her ayın kaç çektiğini hatırlamak için parmakların kullanılması gibi. Zihninizde hatırlamak istediğiniz cisimlerin, kişilerin ya da sayıların bir resmini yaparsanız hatırlamanız kolaylaşacaktır.

Bir şey anlatıldığında unutuyorsanız karşınızdaki anlatırken aklınızda ona sorular ya da itirazlar hazırlamaya çalışın. Bu şekilde karşınızdakini daha dikkatli dinlediğinizi siz de fark edeceksiniz.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Basit ve Dinamik Disk Nedir? Birbirine Nasıl Dönüştürülür?

Sabit diskler Windows 2000 işletim sistemine kadar sadece temel disk (basic disk) olarak ayarlanabiliyordu. Temel disk en fazla 4 birincil bölüm (primary partition) veya 3 primary ve 1 genişleyebilir bölüm (extended partition) şeklinde yapılandırılabilir. Bir temel diskte sadece 1 tane extended partition oluşturulabilir ve sadece primary partitionlara işletim sistemi kurulabilir. Windows 2000 ile gelen dinamik disk teknolojisi, Windows 2000 den sonraki tüm Windowssürümlerinde kullanılabilmektedir. Dinamik disk kavramıyla bölüm (partition) kavramı yerinihacim (volume) kavramına bırakmıştır. Dinamik disklerde, temel disklerde olduğu gibi bir sınırlama yoktur. İstenildiği kadar volume oluşturabilir, temel disk istenirse dinamik hale getirebilir ve bu işlem esnasında herhangi bir veri kaybı yaşanmaz. Fakat dinamik diskler temel diske çevirildiğinde bir veri kaybı söz konusu olacaktır. Temel diskin bilgileri kayıt defterinde tutulur. Dinamik diskin bilgileri kendi üstünde tutulur.

Einstein'in Rölativite Kuramına Bakış

Bu yüzyılın başlarında kuramsal fizikte altın çağ başladığı zaman, adı henüz bilim dünyasında duyulmamış bir fizikçi vardı. Bu, Annalen der Physık’in 1905 tarihli sayısında fotoelektrik olayı, Brown hareketi ve özel görelilikle ilgili ünlü üç çalışmasını birden yayınlayarak üne kavuşan Albert Einstein’dır. Onun fizikteki hayat boyu çalışmaları bilimin felsefesi ve yöntemleri üzerinde büyük etki yaptı. Einstein’ın kendisi bilimci filozoftu. Bu yüzyılın başlarında kuramsal fizikte altın çağ başladığı zaman, adı henüz bilim dünyasında duyulmamış bir fizikçi vardı. Bu, Annalen der Physık’in 1905 tarihli sayısında fotoelektrik olayı, Brown hareketi ve özel görelilikle ilgili ünlü üç çalışmasını birden yayınlayarak üne kavuşan Albert Einstein’dır. Onun fizikteki hayat boyu çalışmaları bilimin felsefesi ve yöntemleri üzerinde büyük etki yaptı. Einstein’ın kendisi bilimci filozoftu. O, hayranlık uyandırıcı bir şekilde felsefeyi kullanarak bugün modern bilimin önemli bir kısmı olan buluşlarını

Rubik Küp Nasıl Çözülür?

Rubik küp 3x3x3 veya 4x4x4 gibi karesel formatta ve her kenarı farklı renkte olan bir küptür. Bu küpün; sabır küpü, sinir küpü, zekâ küpü, renk küpü, Rubikin küpü, sihirli küp (magic box), 3d Puzzle, gibi birçok değişik adı vardır. Unutulmamalıdır ki küpün çözümü için geliştirilmiş bir algoritma vardır. Bu küp ezbere çözülemez. Bu yazıda sizlere küpün en yaygın çözümü anlatılacaktır. Hata yaptığınız yerde hatayı düzeltmeye çalışmayın belirtilen algoritma çerçevesinde çözüme baştan başlayın. Hala küpü çözemediyseniz buradaki yazımızda belirtilen otomatik çözen programları deneyebilirsiniz. Öncelikle bilmeniz gerekenler: Küpün parçaları birbirinden bağımsız değildirler. Küpün orta noktası daima sabittir. Küpü ne kadar çevirirseniz çevirin değişmezler. Kırmızının karşısında daima turuncu, yeşilin karşısında mavi, sarının karşısında beyaz vardır. Bir küp, toplam 26 adet parçadan oluşmaktadır: 8 adet üç renkli köşe parçası, 12 adet iki renkli parça ve 6 adet de sabit tek ren