Ana içeriğe atla

20’li veya 30’lu Yaşlarda Zengin Olmak İçin 7 Altın Kural


Yenilikçi fikirlerle ve tabii ki büyük miktarda çabayla, hedeflerinize ulaşmamak için hiçbir sebep olamaz. Varlıklı olabilmek için koşul sayılabilecek bir yaş grubundan söz edemeyiz. Yeterince verimli girişimlerde bulunmuş her insan, her yaşta zengin olabilir.

Özellikle gençken, fikirlerinizi yenilikçi ve kazançlı bir boyuta taşımayı başarabilirseniz; bu yola doğru en büyük adımınızı atmış olursunuz. Aileden gelen sermayesi ile değil, kendi kendine servet edinmiş ve henüz 20’li, 30’lu yaşlarını yaşayan düzinelerce milyarderi bugün Forbes’un dünyanın en varlıklı insanları listesinde bulabilirsiniz. Size zenginliği hiç kimse garantileyemez, zengin olmanın direk bir formülü ya da yolu yoktur. Ancak bu hedefe doğru emin adımlarla yürürken işinizi kolaylaştıracak bazı altın kurallardan söz edebiliriz.


1-Ertelemeyi Bırakın

Gençlerin girişimcilik yolunda yaşadığı en büyük sorunlardan biri de her şeye yeteri kadar vakitleri olduğuna inanmalarıdır. Genç bireyler genellikle emeklilik ve birikim yapma gibi mevzuların yaşlı insanları ilgilendiren konular olduğunu düşünür. Maalesef hayat bir çizgi üzerindeki her anı izole bir şekilde yaşamaktan ibaret değildir ve geleceğe yönelik hedefler ancak onları önceden başarılı biçimde planlayacak bir öngörü sayesinde gerçekleştirilebilir. Şimdiki zamana yönelik psikolojinin en kötü yanlarından biri de, gerçekleştirilmesi gereken işleri, gerçekleştirilebileceği en son ana kadar ertelemektir.

Sadece bu hatadan vazgeçseniz bile hayatınız ve kariyeriniz birçok noktada çok daha dengeli ve verimli bir tabanda ilerlemeye başlayacaktır. Para kazanmak ve para biriktirmeye ne kadar geç başlarsanız, sizin için oluşturacağı avantajlar da o denli azalacaktır. İşlerinizi geciktirmeyi bırakın, harekete geçin ve herkes sizin nelere kadir olduğunuzu görsün.


2- Sihir Diye Bir Şey Yoktur

Zenginlik ve refaha giden yolda sihirli bir değneğin veya Alaaddin’in sihirli lambasının size yardım etmesini beklerseniz; hayallerinize ulaşmayı asla başaramazsınız. Zaten ulaşsaydınız da, inanın bana bu kadar kolay lokma olması hiç keyifli olmazdı. Başarılarınızla gurur duymalı ve attığınız her adımı sevmelisiniz. Hedeflerinize ulaşmanın ve para kazanmanın temeli, harcadığınızdan daha fazla kazanmaktan ve kazandığınızı da akıllıca harcamaktan geçer. Para, potansiyel olarak daha çok parayı size doğru çeker. Az miktarda ve dikkatlice harcayıp, dengeli yatırımlarla güçlendirirseniz elinizdeki para; kendini çabukça çoğaltabilir.


3- Kendinize Yatırım Yapın

Sadece maddi kıymetlere değil, kendinize de yatırım yapın. Hatta önce, kendinize yatırım yapın. Kafatasınızın içinde bulunan organ, sizin en büyük dostunuz olsun. Paranızı harcayacak yerleri bulmakta güçlük çekiyorsanız size çok verimli birkaç alan önerebilirim. Eğitim, eğitim ve eğitim. Bu geniş kapsamlı sözcüğün içine dahil olan; ve size hedefleriniz doğrultusunda çıkar sağlayacak olan hangi bilgi varsa, onu saklandığı yerden çıkarın ve özümseyin. Daha çok bilgi, daha çok yetenek demektir. Daha çok yetenek daha çok fırsat getirirken, daha çok fırsat da paranızı değerlendirmek için ekstra verimli kaynakları beraberinde getirir.


4- Bir Bütçe Oluşturun

Bütçe hesabı yapmak, finansal durumunuzu incelemek ve birikimlerinizle ilgili gelecek planınızı şekillendirmek açısından mükemmel bir yöntemdir. Giderlerinizi sınırlayın ve bu sınır üzerinden harcama yapın.

Paranızı en çok nelere harcadığınızı tespit edin ve daha ucuz bir yöntemle bunların üstesinden gelip gelmeyeceğinizi düşünün. Bir kere bütçe hesabı yapmaya başladıktan sonra, kısa süre içinde bu rutine alışırsınız ve yatırımlarınızı çok daha iyi yönetebilmeye başlarsınız. Unutmayın, ne kadar az vakit kaybederseniz, o kadar çok paranızı boşa harcanmaktan kurtarırsınız.


5- Borçlarınızı Ödeyin

Paranızı düzgün yatırımlarla değerlendirip, birikim yapmaya başlamadan önce mevcut borçlarınızı kapatmak çok iyi bir fikir olabilir. Kredi kartı borçları, öğrencilik kredileri hatta otomobil kredileri bile mevcut yatırımlarınızı alaşağı edebilecek kadar tehlikeli duruma gelebilecek potansiyeldedirler. Faizlerle haşır neşir olmak ve borçlarınızın katlandığını kan ter içinde izlemek istemiyor; yaptığınız yatırımların güçlenmesini içiniz rahat biçimde takip etmeyi diliyorsanız, borçlarınızdan olabildiğince çabuk kurtulmanızı tavsiye ederiz. Ne olursa olsun, borçlarınızın potansiyelinizi yiyip tüketmesine izin vermeyin.


6-Risk Alın

Gençsiniz. Gençlik bir fırsattır ve insana hayatı boyunca yalnızca bir kere bahşedilir. Risk almak için en güzel zaman dilimidir. Yüksek riskli ve yüksek kazançlı yatırımlar, gençken yapılmalıdır. Hayatınızın bu döneminde işinizden ayrılmayı ve kendi işinizi kurmayı düşünebilirsiniz. Bu girişimcilik yolunda attığınız belki de ilk adım olabilir ve önünüze yepyeni ve kazançlı fırsatlar sunabilir. Genç olduğunuz için, işler istediğiniz gibi gitmediğinde durumu toparlamak için vaktiniz olacaktır. Bu yüzden yaşlandığınızda değerlendirmediğiniz için pişman olacağınız fırsatlar hazır ayağınıza gelmişken, sakın kaçırmayın.

Gereksiz risklere körlemesine atlamaktan bahsetmiyoruz. Varlıklı insanların birçoğu başarının anahtarının hesaplanmış risklere yatırım yapmak olduğundan bahseder. Yine de, insanların çoğunluğu hayatın nispeten daha güvenli, rutin yolunu tercih eder. Eğer sürüden ayrılmak istiyorsanız ve buna kararlıysanız; ilk etapta yeni ve rahatsızlık verici durumlara hazır olmalısınız.


7. Çeşitlilik Katın

Genç yaşlarınızda risk almak her ne kadar kazançlı bir strateji olsa da, çabalarınıza çeşitlilik katmak da oldukça verimli bir fikirdir. Kendinizi sadece tek bir alanda mükemmelleştirmeyin, tüm profesyonel bağlantılarınızı tek bir noktadan edinmeyin. Tüm yatırımınızı tek bir fırsata akıtmayın, bu hesaplanmış bir risk değil; çoğu kez kumar olur. Birkaç yatırım alanına, dengeli yatırımlar yapın. Tek bir dev gelir kaynağı edinmek yerine, çok sayıda ve nispeten daha küçük gelir kaynakları edinmek daha istikrarlı ve daha avantajlıdır. Farklı alanlara hakim olmak, farklı fırsatları görmenize daha çok olanak sağlar. Ayrıca sizi, ani çöküşlerden korurken; yatırımda bulunduğunuz alanlardan herhangi birindeki sürpriz kazanımlara tabi kılar.

Bu 7 altın kuralı özümsemeyi başarabilir ve kişisel değerlerinizi, çabanızla ortak bir noktada buluşturarak hedefleriniz için ter dökerseniz; hayatınızın hangi döneminde olursanız olun varlıklı bir insan olabilirsiniz.

Kaynaklar:

http://www.inc.com/jayson-demers/the-7-secrets-of-becoming-wealthy-in-your-20s-and-30s.html

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Basit ve Dinamik Disk Nedir? Birbirine Nasıl Dönüştürülür?

Sabit diskler Windows 2000 işletim sistemine kadar sadece temel disk (basic disk) olarak ayarlanabiliyordu. Temel disk en fazla 4 birincil bölüm (primary partition) veya 3 primary ve 1 genişleyebilir bölüm (extended partition) şeklinde yapılandırılabilir. Bir temel diskte sadece 1 tane extended partition oluşturulabilir ve sadece primary partitionlara işletim sistemi kurulabilir. Windows 2000 ile gelen dinamik disk teknolojisi, Windows 2000 den sonraki tüm Windowssürümlerinde kullanılabilmektedir. Dinamik disk kavramıyla bölüm (partition) kavramı yerinihacim (volume) kavramına bırakmıştır. Dinamik disklerde, temel disklerde olduğu gibi bir sınırlama yoktur. İstenildiği kadar volume oluşturabilir, temel disk istenirse dinamik hale getirebilir ve bu işlem esnasında herhangi bir veri kaybı yaşanmaz. Fakat dinamik diskler temel diske çevirildiğinde bir veri kaybı söz konusu olacaktır. Temel diskin bilgileri kayıt defterinde tutulur. Dinamik diskin bilgileri kendi üstünde tutulur.

GASoft MathOperations.msi

Parantezli ve içiçe yazılmış matematiksel işlemleri hesaplar. https://github.com/gursuasik/MathOperations

Einstein'in Rölativite Kuramına Bakış

Bu yüzyılın başlarında kuramsal fizikte altın çağ başladığı zaman, adı henüz bilim dünyasında duyulmamış bir fizikçi vardı. Bu, Annalen der Physık’in 1905 tarihli sayısında fotoelektrik olayı, Brown hareketi ve özel görelilikle ilgili ünlü üç çalışmasını birden yayınlayarak üne kavuşan Albert Einstein’dır. Onun fizikteki hayat boyu çalışmaları bilimin felsefesi ve yöntemleri üzerinde büyük etki yaptı. Einstein’ın kendisi bilimci filozoftu. Bu yüzyılın başlarında kuramsal fizikte altın çağ başladığı zaman, adı henüz bilim dünyasında duyulmamış bir fizikçi vardı. Bu, Annalen der Physık’in 1905 tarihli sayısında fotoelektrik olayı, Brown hareketi ve özel görelilikle ilgili ünlü üç çalışmasını birden yayınlayarak üne kavuşan Albert Einstein’dır. Onun fizikteki hayat boyu çalışmaları bilimin felsefesi ve yöntemleri üzerinde büyük etki yaptı. Einstein’ın kendisi bilimci filozoftu. O, hayranlık uyandırıcı bir şekilde felsefeyi kullanarak bugün modern bilimin önemli bir kısmı olan buluşlarını