Hepimizin “başarılı olmak” tanımı birbirinden farklıdır. Bazıları için kocaman bir sahnede tek başına olmak ve hayranlarına unutulmaz bir performans sergilemek, bazıları için yazdığı kitapların her kelimesine aşık olan okuyuculara sahip olmak, bazıları için ise eğlenceli bir YouTube kanalında insanların onu izleyip gülmesi ve arkadaşlarına anlatması.
Siz de kendiniz için bir başarı tanımı yapsanız, muhtemelen diğer örneklerde yer alan ortak başarı faktörü burada da karşımıza çıkacak: İNSANLARI ETKİLEMEK.
İnsanları etkilerken keyifli, ilham verici ve ateşleyici olabilirsiniz. Onları ağlatabilir veya aksiyona geçmeleri için tetikleyebilirsiniz de.
Pazarlama ve insan davranışının temel prensiplerinden birisi; insanların kararlarını genellikle duygusal olarak vermeleridir. Aslında hepimiz karar verirken mantıklı ve gerçekçi olmak isteriz ama en sonunda nasıl hissediyorsak o yönde kararlar veririz. Bu neredeyse kaçınılmazdır.
1. Başarılı olmak için ayların değil yılların gerektiğinin farkındasınız.
Kimse bir gece dışarı çıkıp gece sonunda bir anda “mega-star” olmamıştır. Veya en bilindik barlar, restoranlar bir günde bu üne kavuşmamıştır. Tüm bunlar en azından birkaç yıl sürer.
Gary Vaynerchuk’un dediği gibi; “eğer hayal ettiğiniz hedefe ulaşmak için 2-3 yıl sabredemiyorsanız, fikrinizin ilgi çekmek için yeterli vakti yok demektir.” Çok değer verdiğiniz fikrinize bunu yapmak istemezsiniz.
Gün geçtikçe insanlar kendini daha güvensiz hissediyorlar. Ayrıca sinir bozucu reklamlar her gün daha yüksek sesle bize bir şeyler anlatmaya çalışıyor. Biz de neredeyse her zaman bunları duymazdan geliyoruz. Yani bir reklam ile insanları etkilemek artık çok zor, çünkü herkes klişelerden sıkılmış durumda. Artık hepimiz, sözleri büyük yankı uyandıran ama kendileri sessiz olan insanlara kulak veriyoruz.
Tüm reklamların, sloganların, söylemlerin sahip olduğu o karmaşadan uzak, üzerine çok kafa yorularak ortaya çıkan doğru mesajları bulmak zordur ve bunu az sayıda başarılı insanın yapabildiğini söyleyebilirim. Bu yüzden insanların sizi duyması için doğru mesajı bulmanız gerekiyor, uzun bir zaman alacak olsa da. Çünkü bulduğunuz zaman insanlar onun hakkında konuşacak ve başarılı olmanın temel faktörüne bir adım daha yaklaşacaksınız.
Kimse bir gece dışarı çıkıp gece sonunda bir anda “mega-star” olmamıştır. Veya en bilindik barlar, restoranlar bir günde bu üne kavuşmamıştır. Tüm bunlar en azından birkaç yıl sürer.
Gary Vaynerchuk’un dediği gibi; “eğer hayal ettiğiniz hedefe ulaşmak için 2-3 yıl sabredemiyorsanız, fikrinizin ilgi çekmek için yeterli vakti yok demektir.” Çok değer verdiğiniz fikrinize bunu yapmak istemezsiniz.
Gün geçtikçe insanlar kendini daha güvensiz hissediyorlar. Ayrıca sinir bozucu reklamlar her gün daha yüksek sesle bize bir şeyler anlatmaya çalışıyor. Biz de neredeyse her zaman bunları duymazdan geliyoruz. Yani bir reklam ile insanları etkilemek artık çok zor, çünkü herkes klişelerden sıkılmış durumda. Artık hepimiz, sözleri büyük yankı uyandıran ama kendileri sessiz olan insanlara kulak veriyoruz.
Tüm reklamların, sloganların, söylemlerin sahip olduğu o karmaşadan uzak, üzerine çok kafa yorularak ortaya çıkan doğru mesajları bulmak zordur ve bunu az sayıda başarılı insanın yapabildiğini söyleyebilirim. Bu yüzden insanların sizi duyması için doğru mesajı bulmanız gerekiyor, uzun bir zaman alacak olsa da. Çünkü bulduğunuz zaman insanlar onun hakkında konuşacak ve başarılı olmanın temel faktörüne bir adım daha yaklaşacaksınız.
2. Paranın gücünü biliyorsunuz
Konuya nereden bakarsanız bakın, dünyayı döndüren şey ne yazık ki para.
Bir ütopya hayalimiz elbette vardır, ama maalesef mevcut düzende oynadığımız oyunun kesin kuralları var. Bu kuralların bir çoğu belli koşullarda yıkılabilir ama para kuralı asla değişmez.
Bu anlattıklarım; yaptığımız her şey için para almalıyız, tek odağımız para kazanmak olmalı demek olmuyor. Başarılı olmak için insan severlik hala önemli bir rol oynuyor. Ama bunu yapmak için bile paraya ihtiyacınız var. Bahsettiğim şeyi tam olarak anladığınızı düşünüyorum.
Başarılı olmak için insanları etkilemeniz gerek. Bunu yapmak için de o insanların hayatına değer katacak bir şey yaratmanız gerekiyor. Size değer katacak olan ise insanların, yarattığınız değer için para ödemesi.
Ne kadar para kazanacağınız ise, çözdüğünüz problemin veya insanlara kattığınız değerin boyutu ile doğru orantılı. Ayrıca insanları ne kadar etkilediğinizle de. Bu yüzden para kazanmayı istemekten – hatta işiniz ile ilgili zararsız seviyede paragöz olmaktan – utanmayın. Ve unutmayın, ne kadar çok para kazanırsanız insanlara o kadar fazla yardım edebilirsiniz.
Konuya nereden bakarsanız bakın, dünyayı döndüren şey ne yazık ki para.
Bir ütopya hayalimiz elbette vardır, ama maalesef mevcut düzende oynadığımız oyunun kesin kuralları var. Bu kuralların bir çoğu belli koşullarda yıkılabilir ama para kuralı asla değişmez.
Bu anlattıklarım; yaptığımız her şey için para almalıyız, tek odağımız para kazanmak olmalı demek olmuyor. Başarılı olmak için insan severlik hala önemli bir rol oynuyor. Ama bunu yapmak için bile paraya ihtiyacınız var. Bahsettiğim şeyi tam olarak anladığınızı düşünüyorum.
Başarılı olmak için insanları etkilemeniz gerek. Bunu yapmak için de o insanların hayatına değer katacak bir şey yaratmanız gerekiyor. Size değer katacak olan ise insanların, yarattığınız değer için para ödemesi.
Ne kadar para kazanacağınız ise, çözdüğünüz problemin veya insanlara kattığınız değerin boyutu ile doğru orantılı. Ayrıca insanları ne kadar etkilediğinizle de. Bu yüzden para kazanmayı istemekten – hatta işiniz ile ilgili zararsız seviyede paragöz olmaktan – utanmayın. Ve unutmayın, ne kadar çok para kazanırsanız insanlara o kadar fazla yardım edebilirsiniz.
3. Etkilemek istediğiniz insanları gerçekten önemsiyorsunuz
Hayaliniz milyonlarca insanı etkilemek olsa bile her kişiyi ayrı ayrı düşünmeniz gerekiyor. İdeal müşterinizin, ortalama bir destekçi veya takipçinizin hayallerini, korkularını ve sizden tam olarak ne umut ettiklerini bilmelisiniz.
Buna pazarlamada “persona” deniyor ama biz müşteri segmentlerini temsil eden, o segmentin tüm spesifik özelliklerini taşıyan bir temsilci diyebiliriz.
Yaratmaya çalıştığınız her ne olursa olsun, kim için yarattığınızı bilmiyorsanız üzgünüm, işe yaramaz!
Sırf “cool” bir şey yarattığınız için insanlar tarafından desteklenmeyi beklemeyin. İnsanlar sizi ancak onların isteklerini gerçekten önemsediğiniz ve sorunlarını çözmeye çalıştığınız zaman destekler.
Ürün yaratan kişiler ve girişimciler, oldukları veya olacakları kişinin getirdiği sorumluluğa hazır olmalılar. Bir şeyi gerçekten başarmaya karar verdikleri anda, bir süre sonra insanların kendilerine adeta tapabileceğinin farkında olmaları gerekiyor.
Hayaliniz milyonlarca insanı etkilemek olsa bile her kişiyi ayrı ayrı düşünmeniz gerekiyor. İdeal müşterinizin, ortalama bir destekçi veya takipçinizin hayallerini, korkularını ve sizden tam olarak ne umut ettiklerini bilmelisiniz.
Buna pazarlamada “persona” deniyor ama biz müşteri segmentlerini temsil eden, o segmentin tüm spesifik özelliklerini taşıyan bir temsilci diyebiliriz.
Yaratmaya çalıştığınız her ne olursa olsun, kim için yarattığınızı bilmiyorsanız üzgünüm, işe yaramaz!
Sırf “cool” bir şey yarattığınız için insanlar tarafından desteklenmeyi beklemeyin. İnsanlar sizi ancak onların isteklerini gerçekten önemsediğiniz ve sorunlarını çözmeye çalıştığınız zaman destekler.
Ürün yaratan kişiler ve girişimciler, oldukları veya olacakları kişinin getirdiği sorumluluğa hazır olmalılar. Bir şeyi gerçekten başarmaya karar verdikleri anda, bir süre sonra insanların kendilerine adeta tapabileceğinin farkında olmaları gerekiyor.
4. Saatte 10.000 TL kazanmayı hayal ediyorsunuz
Meslek dalları ve getirileri farklı kategorilere ayrılabilir. Örneğin; günlük işlerde çalışan insanlar saatlik 10 – 30 TL arası kazanıyor olabilir.
Bazıları sabahları henüz ayılamamış şekilde işe gelir. Kahvesini içer ve kendine gelip çalışmaya başlar. Kazancı da üretkenliğine göre saatlik 100 TL’ye kadar çıkabilir..
Tabii ki her iş dalının kendine özgü özellikleri var. Cerrahlar, üst düzey avukatlar/yöneticiler belki de saatlik 1.000 TL kazanıyorlar. Çünkü çözdükleri sorunların boyutu çok büyük.
Siz de büyük bir sorun çözebilirseniz ve çözdüğünüz sorunu katma değerli, eğlenceli bir hale getirebilirseniz büyük paralar kazanabilirsiniz. Belki de hedeflediğiniz, saatlik 10.000 TL’yi!
Meslek dalları ve getirileri farklı kategorilere ayrılabilir. Örneğin; günlük işlerde çalışan insanlar saatlik 10 – 30 TL arası kazanıyor olabilir.
Bazıları sabahları henüz ayılamamış şekilde işe gelir. Kahvesini içer ve kendine gelip çalışmaya başlar. Kazancı da üretkenliğine göre saatlik 100 TL’ye kadar çıkabilir..
Tabii ki her iş dalının kendine özgü özellikleri var. Cerrahlar, üst düzey avukatlar/yöneticiler belki de saatlik 1.000 TL kazanıyorlar. Çünkü çözdükleri sorunların boyutu çok büyük.
Siz de büyük bir sorun çözebilirseniz ve çözdüğünüz sorunu katma değerli, eğlenceli bir hale getirebilirseniz büyük paralar kazanabilirsiniz. Belki de hedeflediğiniz, saatlik 10.000 TL’yi!
5. Her hafta kendinizi daha da geliştiriyorsunuz
James Altucher’in yakın zamanda yayınladığı yazısında insanlara, kendilerini her hafta %1 oranında geliştirmelerini öneriyordu. Bu öneriye cevap olarak Medium’da yayınlanmış şu yazı verilebilir: Hayatınızı %68 İyileştirmek İçin 52 Yol.
Peki neden %68? Çünkü haftalık %1 gelişme yıllık %68 gelişmeye denk oluyor. Yani eğer seçtiğiniz bir alanda kendinizi haftalık %1 geliştirmeye hazırsanız tüm güç sizde demektir, bunu yapabilirsiniz.
Başarılı olan insanlar kendilerini sürekli olarak geliştiriyor. Bu yüzden “başarılı olan” demek biraz yanlış, çünkü onlar sabit şekilde başarılı olmaya devam ediyorlar, en azından bunun için çabalıyorlar. Onları korkutan şeylerin üstüne gidiyorlar, acı çekmeyi göze alıyorlar ama kendilerini geliştirmekten hiç vazgeçmiyorlar.
Bu yüzden başarının uzun bir yol olduğunu kabul etmek ve başarılı olmak için kendinizi geliştirmeye devam etmek yapabileceğinizin en iyisi.
James Altucher’in yakın zamanda yayınladığı yazısında insanlara, kendilerini her hafta %1 oranında geliştirmelerini öneriyordu. Bu öneriye cevap olarak Medium’da yayınlanmış şu yazı verilebilir: Hayatınızı %68 İyileştirmek İçin 52 Yol.
Peki neden %68? Çünkü haftalık %1 gelişme yıllık %68 gelişmeye denk oluyor. Yani eğer seçtiğiniz bir alanda kendinizi haftalık %1 geliştirmeye hazırsanız tüm güç sizde demektir, bunu yapabilirsiniz.
Başarılı olan insanlar kendilerini sürekli olarak geliştiriyor. Bu yüzden “başarılı olan” demek biraz yanlış, çünkü onlar sabit şekilde başarılı olmaya devam ediyorlar, en azından bunun için çabalıyorlar. Onları korkutan şeylerin üstüne gidiyorlar, acı çekmeyi göze alıyorlar ama kendilerini geliştirmekten hiç vazgeçmiyorlar.
Bu yüzden başarının uzun bir yol olduğunu kabul etmek ve başarılı olmak için kendinizi geliştirmeye devam etmek yapabileceğinizin en iyisi.
6. En yakın arkadaşlarınız sizin yanınızda
Başarılı olmak istiyorsanız, çevrenizin desteğini almanız çok önemli. Çevrenizdeki insanlar aslında sizin bileşenlerinizdir, onlardan oluşursunuz. Hepiniz birbirinizden farklı olabilirsiniz ama alışkanlıklarınız, ritüelleriniz ve hobileriniz ortaktır. Yani tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş klişesi burada oldukça geçerli.
Sizden bir üst ligde olan insanlarla arkadaş olmak için kendi yolunuzdan sapsanız da, asla o ligin oyuncusu olamazsınız. Çünkü siz bu değilsiniz ve olmanıza da gerek yok.
Ama unutmayın kimse tek başına bir şeyleri başaramaz.
Bu zorlu süreçte yanınızdaki insanlar çok önemli ve bu insanları bulmak da işin en zor kısmı. Arkadaşlarınız ilk günlerde yanınızda olabilir fakat işleriniz yoğunlaşmaya başladıktan sonra bu arkadaşlığa yeteri kadar zaman ayıramayabilirsiniz.
Bu yüzden sizinle ortak bir hayalin peşinden koşan arkadaşlara sahip olmanız büyük önem taşıyor. Sizin için en ideali bu diyebilirim. Şunu da hatırlatmakta fayda görüyorum; insanlar birbirinden farklıdır ve sizin vizyonunuzda olmayan, sizinle aynı hayali paylaşmayan bir arkadaşınızı hayalinize ortak etmeye çalışmak bencillik olur.
Başarılı olmak istiyorsanız, çevrenizin desteğini almanız çok önemli. Çevrenizdeki insanlar aslında sizin bileşenlerinizdir, onlardan oluşursunuz. Hepiniz birbirinizden farklı olabilirsiniz ama alışkanlıklarınız, ritüelleriniz ve hobileriniz ortaktır. Yani tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş klişesi burada oldukça geçerli.
Sizden bir üst ligde olan insanlarla arkadaş olmak için kendi yolunuzdan sapsanız da, asla o ligin oyuncusu olamazsınız. Çünkü siz bu değilsiniz ve olmanıza da gerek yok.
Ama unutmayın kimse tek başına bir şeyleri başaramaz.
Bu zorlu süreçte yanınızdaki insanlar çok önemli ve bu insanları bulmak da işin en zor kısmı. Arkadaşlarınız ilk günlerde yanınızda olabilir fakat işleriniz yoğunlaşmaya başladıktan sonra bu arkadaşlığa yeteri kadar zaman ayıramayabilirsiniz.
Bu yüzden sizinle ortak bir hayalin peşinden koşan arkadaşlara sahip olmanız büyük önem taşıyor. Sizin için en ideali bu diyebilirim. Şunu da hatırlatmakta fayda görüyorum; insanlar birbirinden farklıdır ve sizin vizyonunuzda olmayan, sizinle aynı hayali paylaşmayan bir arkadaşınızı hayalinize ortak etmeye çalışmak bencillik olur.
7. İnsanlar çoğu zaman hevesinizi kırıyor
Aslında bu insanları sizi en çok düşünen insanlar olarak görebilirsiniz. Yani aileniz ve arkadaşlarınız. Onların tek isteği; canınızın yanmaması, zaman veya para kaybetmemeniz ve en sonunda hayal kırıklığına uğramamanız.
Onlar ciddi şekilde sizinle konuşsalar da, siz onların konuşmalarını minik bir şüphe ile karşılayın. Çünkü aile ve arkadaşlardan gelen önerilerde duygusallık fazlasıyla ön planda oluyor. Bu çok doğal, siz de bunun farkında olarak konuşmalarınıza yön vermelisiniz.
Eğer insanlar yapmaya çalıştığınız şey konusunda sizi durdurmaya çalışıyorsa, bunu iyi bir işaret olarak algılayabilirsiniz. Çünkü başarıya giden herkes bununla karşılaşmıştır.
Büyük başarılara ulaşan insanların neredeyse hepsi, anormal şeyler yaparak başarıya ulaşmıştır. Büyük bir hedefiniz varsa sadece normal olarak bunu başaramazsınız. Normal şeylerin normal limitleri vardır. Alışılmışın dışında olmak aynı zamanda limitsiz olmak demektir. Öngörülebilir olmayın.
8. Ürün değil, sorun odaklısınız
Başarılı olmak istiyorsanız, 3P’nin sıralamasını bilmeniz gerek;
Problem (Sorun) > People (İnsan) > Product (Ürün)
Başarmaya çalıştığınız her ne ise, çözmeye çalıştığınız soruna tam odaklanırsanız başarılı olmanız kaçınılmazdır.
İnsanların ne düşündüğünü ve nasıl hissettiğini sosyal medya aracılığıyla bu kadar kolay öğrendiğimiz bu dönemde sizin gibi, başarılı olmak isteyen insanlar kendi fikirlerine aşık olmak ile meşguller. Çözmeye çalıştıkları problemi tamamen unutuyorlar.
Sorun ve çözümleri hakkında tüm cevaplara sahip olmayabilirsiniz. Fakat sizi destekleyen insanlara, alçak gönüllülükle sizden ne beklediklerini sorarsanız buna cevap vermek için can atacaklar. Hatta bu davranışınız onları büyüleyecek.
Odaklanın ve çözmek istediğiniz sorunun derinine inin. Bunu yaparken kitlenize sorular sormaktan asla çekinmeyin, sonuçta onlar için çabalıyorsunuz. Bu oyun alanını kendinize yaratın.
Başarılı olmak istiyorsanız, 3P’nin sıralamasını bilmeniz gerek;
Problem (Sorun) > People (İnsan) > Product (Ürün)
Başarmaya çalıştığınız her ne ise, çözmeye çalıştığınız soruna tam odaklanırsanız başarılı olmanız kaçınılmazdır.
İnsanların ne düşündüğünü ve nasıl hissettiğini sosyal medya aracılığıyla bu kadar kolay öğrendiğimiz bu dönemde sizin gibi, başarılı olmak isteyen insanlar kendi fikirlerine aşık olmak ile meşguller. Çözmeye çalıştıkları problemi tamamen unutuyorlar.
Sorun ve çözümleri hakkında tüm cevaplara sahip olmayabilirsiniz. Fakat sizi destekleyen insanlara, alçak gönüllülükle sizden ne beklediklerini sorarsanız buna cevap vermek için can atacaklar. Hatta bu davranışınız onları büyüleyecek.
Odaklanın ve çözmek istediğiniz sorunun derinine inin. Bunu yaparken kitlenize sorular sormaktan asla çekinmeyin, sonuçta onlar için çabalıyorsunuz. Bu oyun alanını kendinize yaratın.
9. Monotonluk sizi korkutuyor
Kendimi 10 yıl sonra aynı yerde düşündüğüm zaman korkuyorum çünkü istediğim bu değil. Başka biri olabilecekken böyle kalmak istemiyorum. 10 yıl sonra “böyle olabilirdi”yi cümle içinde kullanmak istemiyorum.
Eğer siz de benim gibiyseniz, başarabilecek potansiyeliniz olduğunu ilk kez benden duymuyorsunuz diye tahmin ediyorum. Ama emin olun başarabilirsiniz.
Kendimi 10 yıl sonra aynı yerde düşündüğüm zaman korkuyorum çünkü istediğim bu değil. Başka biri olabilecekken böyle kalmak istemiyorum. 10 yıl sonra “böyle olabilirdi”yi cümle içinde kullanmak istemiyorum.
Eğer siz de benim gibiyseniz, başarabilecek potansiyeliniz olduğunu ilk kez benden duymuyorsunuz diye tahmin ediyorum. Ama emin olun başarabilirsiniz.
Yorumlar
Yorum Gönder