Ana içeriğe atla

İyi Bir Girişimci Olmanın 5 Temel Kuralı



1- Piyasada yükselişte olan sektörleri yakından takip edin.

Her fırsatın değerlendirilmeye en çok müsait olduğu belirli zaman dilimleri vardır. Bu fırsat penceresinden önce ya da sonra gerçekleştirilen yatırımlar çoğu kez yerinde sayar veya zarar getirir. Fırsat pencerelerini doğru gözlemleyebilmek için, öncelikle sahip olmanız gereken özellik, sektörle ilgili ön bilgi ve ona hakimiyettir. Toplumun geneli, çoğunlukla yükselen trendleri, diğer yatırımcıların bu alana olan yönelimleri veya medyadaki haberler yoluyla fark eder.

Oysa çoğu kez, iş bu aşamaya geldikten sonra pazarda zaten büyük bir rekabet mevcuttur. Böyle bir ortamın içerisine adım atmanın size büyük çıkarlar sağlaması düşük ihtimallidir ve genellikle işinizi şansa bırakır. Başarılı girişimciler ise işini asla şansa bırakmaz. Bu yüzden, içinde yer almayı düşündüğünüz sektörleri yakından takip etmeli, mevcut fırsat pencerelerini kaçırmamalı ve zamanında davranmalısınız.


2- Yüksek rekabet ortamında yenilikler kazanç sağlar.

Eğer yatırımda bulunmak istediğiniz sektör, halihazırdaki rekabetin üst noktalarda seyrettiği bir alansa; gelişigüzel adımlar atmanın size kazanç getirmesi şansa bağlıdır demiştik.

Ancak bu durum, diğer rakiplerinizden çok daha devrimsel; yenilikçi bir fikirle öne çıktığınızda geçersiz kalabilir.

Eğer tüm rakiplerinizden daha iddialı ve piyasayı yerinden sallayabilecek inovasyonlar üretmek konusunda kendinize güveniyorsanız; rekabetin büyük olduğu pazarların avantajlarından faydalanmanız kolaylaşır. Bu tür sektörlerin müşteri kitlesi genellikle oldukça geniştir.

Yarattığınız yeniliklerle müşterileri kendi safınıza çekmeyi başarabilirseniz, yatırımlarınız astronomik kazançlar getirir. Bu nedenle, zorlu sektörlere girmeyi başarabilecek; iddialı fikirlerinize mutlaka bir şans tanımalısınız.


3- Fikri ürettiğinizde değil, hayata geçirdiğinizde para kazanırsınız.

Özellikle genç girişimciler, yeni bir fikir ortaya koyduklarında bunun verdiği keyfi abartılı bir biçimde yaşayabilirler. Yenilikçi fikirler, büyük kazançlar getirebilir.

Ancak unutulmamalıdır ki; fikirlerin kazanç sağlaması, ancak hayata başarılı bir biçimde geçirildikleri zaman olur. Fikirlerinizin sağlayacağı kazanç üzerine çok fazla kafa yorup; gerçeğe dönüştürmek konusunda çok vakit kaybederseniz, bu er geç fikrinize olan inancınızı azaltacak ve sizi pasif bir boyuta sürükleyecektir.

Fikirlerinizi gerçeğe dönüştürmek konusunda çekimser olmamalısınız. Ancak bu, sabırsız ve aceleci olmanız gerektiği anlamına gelmiyor. Fikrinizi ancak bağlı olduğu sektör ile ilgili gerekli araştırmaları yaptıktan, hayata geçirilmesi için en uygun yolu belirledikten, müşteri kitlenizin konuya bakış açısını gözlemledikten sonra gerçekleştirmelisiniz.


4- Sabırlı olacağım derken, hayalci olmayın.

Fikirler her zaman olumludan çok, olumsuz yanlarıyla öne çıkar. Kusursuz bir fikriniz olduğunu düşünüyorsanız, muhtemelen ya gizlenen kusurları göremeyecek kadar taraflı bakıyor; ya da fikriniz hakkında yeterince kapsamlı düşünceler kurmuyorsunuzdur.

Bir fikrin negatif yönlerini kestirmenin en sağlam yolu, konuya hakim olan ve tam tersi konuyla ilgili hakimiyeti olmayan iki kesimin görüşlerini almak; bunu yorumlamaktır.

Mükemmel fikir yoktur. Fikirler her zaman kusurludur; bu yüzden başarılı fikirler mükemmele ulaşmak adına sonsuz bir yolda koşturmayı hedeflemelidir. Mükemmele olabildiğince yaklaşmak temel misyonunuz olmalı, kendinize bunu prensip edinmelisiniz. Bunun yanında, başarılı fikirlerinizin size getireceği kazançları görmek konusunda sabırsız davranmayın.

Yenilikçi fikirler daima kazanç getirecektir ancak; sakın fikrinizin sorunsuz olduğuna inanıp yerinizde sayarak çıkar elde etmeyi beklemeyin. Fikrinizin hatalı yanlarını görmezden gelirseniz, sabırlı değil; hayalci olursunuz.


5- Duygularınızla hareket etmeyin.

Girişimciliğin, fikirleri hayata geçirmeye ayrılan kısmı;duygularınızı kullanmanız gereken son yerdir. En iyi yatırımlar,mantık sınırları çerçevesinde gerçekleştirilen yatırımlardır. Olayları ve durumları her zaman tarafsız bir biçimde değerlendirmeli ve kararlarınızı buna göre almalısınız. Fikrinizi beğenin; ancak onlara aşık olmayın.

Fikrinize olan bağlılığınız, ona körü körüne güvenecek bir düzeye geldiyse, kazanç elde etmekten çok; zarar edeceğinize emin olabilirsiniz. Bunu anlamanın en kolay yolu yine, başka bir bireyin fikrini sormaktır. Eğer fikrinize gelen eleştiriler sizi sinirlendiriyorsa, fikrinizi korumak için gerçekçiliği düşük savunmalar üretiyorsanız çok yanlış bir yoldasınız demektir. Fikrinize gelen eleştirilerden yapıcı çözümler üretebiliyor ve fikirlerinizi mükemmelleştirmeye çalışıyorsanız; tebrikler, doğru yoldasınız.

Son bir tavsiyede bulunmak gerekirse, gerçekten işe yaramayacak fikirlere saplanıp kalmayın. Yeni fikirlere yelken açmaktan sakın korkmayın. Beyninize, yaratıcılığınıza güvenin. Başarabileceğinizden emin olun ve daha yaratıcı bir fikir arayın.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Basit ve Dinamik Disk Nedir? Birbirine Nasıl Dönüştürülür?

Sabit diskler Windows 2000 işletim sistemine kadar sadece temel disk (basic disk) olarak ayarlanabiliyordu. Temel disk en fazla 4 birincil bölüm (primary partition) veya 3 primary ve 1 genişleyebilir bölüm (extended partition) şeklinde yapılandırılabilir. Bir temel diskte sadece 1 tane extended partition oluşturulabilir ve sadece primary partitionlara işletim sistemi kurulabilir. Windows 2000 ile gelen dinamik disk teknolojisi, Windows 2000 den sonraki tüm Windowssürümlerinde kullanılabilmektedir. Dinamik disk kavramıyla bölüm (partition) kavramı yerinihacim (volume) kavramına bırakmıştır. Dinamik disklerde, temel disklerde olduğu gibi bir sınırlama yoktur. İstenildiği kadar volume oluşturabilir, temel disk istenirse dinamik hale getirebilir ve bu işlem esnasında herhangi bir veri kaybı yaşanmaz. Fakat dinamik diskler temel diske çevirildiğinde bir veri kaybı söz konusu olacaktır. Temel diskin bilgileri kayıt defterinde tutulur. Dinamik diskin bilgileri kendi üstünde tutulur.

Einstein'in Rölativite Kuramına Bakış

Bu yüzyılın başlarında kuramsal fizikte altın çağ başladığı zaman, adı henüz bilim dünyasında duyulmamış bir fizikçi vardı. Bu, Annalen der Physık’in 1905 tarihli sayısında fotoelektrik olayı, Brown hareketi ve özel görelilikle ilgili ünlü üç çalışmasını birden yayınlayarak üne kavuşan Albert Einstein’dır. Onun fizikteki hayat boyu çalışmaları bilimin felsefesi ve yöntemleri üzerinde büyük etki yaptı. Einstein’ın kendisi bilimci filozoftu. Bu yüzyılın başlarında kuramsal fizikte altın çağ başladığı zaman, adı henüz bilim dünyasında duyulmamış bir fizikçi vardı. Bu, Annalen der Physık’in 1905 tarihli sayısında fotoelektrik olayı, Brown hareketi ve özel görelilikle ilgili ünlü üç çalışmasını birden yayınlayarak üne kavuşan Albert Einstein’dır. Onun fizikteki hayat boyu çalışmaları bilimin felsefesi ve yöntemleri üzerinde büyük etki yaptı. Einstein’ın kendisi bilimci filozoftu. O, hayranlık uyandırıcı bir şekilde felsefeyi kullanarak bugün modern bilimin önemli bir kısmı olan buluşlarını

Rubik Küp Nasıl Çözülür?

Rubik küp 3x3x3 veya 4x4x4 gibi karesel formatta ve her kenarı farklı renkte olan bir küptür. Bu küpün; sabır küpü, sinir küpü, zekâ küpü, renk küpü, Rubikin küpü, sihirli küp (magic box), 3d Puzzle, gibi birçok değişik adı vardır. Unutulmamalıdır ki küpün çözümü için geliştirilmiş bir algoritma vardır. Bu küp ezbere çözülemez. Bu yazıda sizlere küpün en yaygın çözümü anlatılacaktır. Hata yaptığınız yerde hatayı düzeltmeye çalışmayın belirtilen algoritma çerçevesinde çözüme baştan başlayın. Hala küpü çözemediyseniz buradaki yazımızda belirtilen otomatik çözen programları deneyebilirsiniz. Öncelikle bilmeniz gerekenler: Küpün parçaları birbirinden bağımsız değildirler. Küpün orta noktası daima sabittir. Küpü ne kadar çevirirseniz çevirin değişmezler. Kırmızının karşısında daima turuncu, yeşilin karşısında mavi, sarının karşısında beyaz vardır. Bir küp, toplam 26 adet parçadan oluşmaktadır: 8 adet üç renkli köşe parçası, 12 adet iki renkli parça ve 6 adet de sabit tek ren